

Logitrans Fuarı’nda düzenlenen “Küresel Ulaştırma Koridorları Odağında Türkiye” panelinde Orta Koridor’un yükselen öneminden, AB ile yaşanan yapısal sorunlara, dijitalleşme ihtiyacından nitelikli iş gücünün belirleyici rolüne kadar kritik konular değerlendirildi. Türkiye’nin küresel ticaret hatlarının yeniden tanımlandığı dönemde jeopolitik ve ekonomik açıdan “kilit ülke” konumuna hızla ilerlediğinin altı çizildi.
19 Kasım’da logitrans Transport Logistics Fuarı kapsamında düzenlenen “Küresel Ulaştırma Koridorları Odağında Türkiye” paneli, FIATA Başkanlık Divan Üyesi Turgut Erkeskin moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Panelde UND İcra Kurulu Başkanı Alper Özel, İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebru Demirci, Albayrak Grup Nakil Lojistik Genel Müdürü Murat Demirağ, AB Uzmanı Dr. Can Baydarol ve KEİ İcra Direktörü Kenan Murtuzov küresel koridorlarda Türkiye’nin konumunu farklı perspektiflerden değerlendirdi.
Erkeskin, küresel tedarik zincirlerinin yeniden şekillendiği bir dönemde Türkiye’nin özellikle Orta Koridor üzerinden jeostratejik önemini artırdığını söyleyerek, panelistlerden konuyu değerlendirmelerini istedi.
Prof. Dr. Demirci: Türkiye insan kaynağı ve Ar-Ge partneri olarak görülüyor
Prof. Dr. Ebru Demirci, lojistikte sürdürülebilir kalkınmanın temelinde nitelikli insan kaynağının bulunduğunu vurgulayarak, Türkiye’nin akademik tecrübeyle desteklenen bir bilgi koridoru inşa etmesi gerektiğini belirtti.
Demirci, Çin’in lojistik mühendisliği ve ulaştırma altyapısı alanındaki güçlü yapısına dikkat çekerek, Türk üniversitelerine yönelen iş birliği taleplerinin Türkiye’nin bölgede yükselen rolünün göstergesi olduğunu söyledi. “Bugüne kadar iş birlikleri ağırlıkla Batı’ylaydı; ancak koridorun ana omurgasını oluşturan Doğu’da da önemli bir hareketlilik başladı. Çin’in Türkiye’yi insan kaynağı ve AR-GE partneri olarak görmesi stratejik bir gelişmedir.” dedi.

KEİ İcra Direktörü Kenan Murtuzov: “Türkiye ana lojistik kapı haline geliyor”
Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) İcra Direktörü Kenan Murtuzov, Türkiye’nin bölgesel lojistik ağların merkezinde yer aldığını ve özellikle Orta Koridor çerçevesinde yeni bir dönemin başladığını ifade etti.
1993’te kurulan KEİ’nin, savaş ve kriz ortamlarında dahi bölge ülkelerini bir arada tutan önemli bir yapı olduğunu belirten Murtuzov, Karadeniz Çevre Yolu ve Motorways of the Sea projelerinin ticareti güçlendirdiğini söyledi.
Gümrükte karşılıklı AEO tanımasının ve tek pencere sisteminin bölgesel entegrasyon için kritik olduğunu vurgulayan Murtuzov, Türkiye’nin bilgi birikiminden yoğun şekilde yararlandıklarını belirtti ve “Koridorlar sadece yol değildir; gümrük, lojistik, enerji ve ekonomik kalkınmayı birlikte geliştiren yapılardır. Yakın zamanda bu koridorların tam kapasiteyle çalıştığını göreceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

Dr. Can Baydarol: “Rusya korkusu AB’yi Türkiye’ye yaklaştırıyor”
AB Uzmanı Dr. Can Baydarol, enerji savaşları, jeopolitik kırılganlıklar ve AB–Türkiye ilişkilerindeki güven bunalımını ele alan çarpıcı değerlendirmeler yaptı.
Son aylarda birçok üst düzey Avrupa liderinin Türkiye’ye peş peşe gelmesinin tesadüf olmadığını belirten Baydarol, bunun temelinde Rusya kaynaklı güvenlik endişesi bulunduğunu söyledi. Savaşın kısa vadede bitmeyeceğini ifade eden Baydarol, nadir toprak elementleri ve enerji kaynaklarına erişimin çatışmanın ana sebebi olduğunu söyledi.
Baydarol, AB ile Türkiye arasında ilişkilerin güvene dayanmasının önemine işaret ederek, şoför vizeleri konusunda yaşanan sıkıntının AB’nin öngörüsüzlüğünün göstergesi olduğunu aktardı. Türkiye’nin enerji ve lojistik hatlarının merkezinde konumlandığını vurgulayan Baydarol, Türkiye’nin bu stratejik avantajı değerlendirebilmesinin önemine vurgu yaptı.

Murat Demirağ: “Orta Koridor 200 milyar avroluk potansiyele sahip”
Albayrak Grup Nakil Lojistik Genel Müdürü Murat Demirağ, Orta Koridorun tarihsel ve ekonomik derinliğine dikkat çekerek, bölgenin 2.100 yıllık bir ticaret yolu olduğunu söyledi. Rusya–Ukrayna savaşı sonrası küresel lojistikte dengelerin değiştiğini belirten Demirağ, bazı rotalarda daralma yaşanırken Orta Koridorun taşımacılık hacminin yüzde 88 arttığını ifade etti. Ancak mevcut dijital altyapı ve Ro-Ro kapasitesinin bu talebi karşılamadığını dile getirdi.
Demirağ, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın 75 milyar avroluk koridor potansiyeli tahmininin gerçeği yansıtmadığını, kendi analizlerinin 200–250 milyar avroluk bir ekonomik büyüklüğe işaret ettiğini söyledi.
Konuşmasında Gümrük Birliği’nin modernleşmesi ve dijitalleşmenin önemine de değinen Demirağ, şunları söyledi: “Eşyayı fiziksel olarak durdurup kontrol eden sistem artık sürdürülebilir değil. Evrak üzerinden, dijital hızlı geçiş sistemine geçmezsek Orta Koridor potansiyelini yakalayamayız” dedi.

Alper Özel: “Lojistik sektörü artık her gün kriz yönetiyor”
UND İcra Kurulu Başkanı Alper Özel, pandemi sonrası lojistik sektörünün sürekli krizlerle mücadele eden bir yapıya dönüştüğünü belirtti. Özel, Schengen vize sorununun sürdürülemez boyuta ulaştığını söyledi. Sürücülerin randevu alamaması, vizelerin kısaltılması, yılda onlarca kez Avrupa’ya giden şoförlere bile vize verilmemesi gibi sorunları aktardıklarında kendilerine hak verildiğini belirten Özel, “Her defasında bir ‘ama’ ile karşılaşıyoruz. Bu ‘ama’ları aşamadığımız için sorunlar çözülmüyor.” dedi.
Sınır kapılarında tek durak sistemi gibi modellerin güvenlik kaygıları nedeniyle ilerlemediğini söyleyen Özel, Orta Asya ve Kafkasya’daki kapılarda da benzer tıkanmalar olduğunu belirtti.
Özel, Türkiye taşımacıları için en büyük engellerden birinin hâlâ transit geçiş kotaları olduğunu söyledi.

Türkiye–Gürcistan, Gürcistan–Azerbaycan, Azerbaycan–Rusya gibi kritik sınır kapılarında tıkanmaların devam ettiğini söyleyen Özel, dijital dönüşüm tamamlanmadıkça bu koridorlarda istenen akışın sağlanamayacağını belirtti.
