GÜMRÜK VE TİCARET MERKEZİ ORTAK AKIL KONFERANSI İSTANBUL'DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, İstanbul’un Avrupa ve Anadolu yakasında 1 milyon metrekarelik alanlardan oluşan Gümrük ve Ticaret Merkezleri kuracaklarını söyledi. Bu merkezlerin lojistik merkezlerden farklı bir modelle oluşturulacağını söyleyen Tüfenkci, “Buralar sadece taşıma aktarma merkezleri olmayacak. Aynı zamanda ticaretin döndüğü, ticaretin bütün aktörlerinin içerisinde yer aldığı bir sistem olacak.” dedi.
Bakan Tüfenkci, Gümrük ve Ticaret Merkezleri’nin oluşturulmasındaki nihai amaçlarının küresel ticaretten daha fazla pay almak olduğunu söyledi. Tüfenkci, bu amaçla bu merkezlerle; kapsamlı ve profesyonel bir planlamanın oluşması, lojistik sektörünün tüm paydaşlarının bir araya gelmesi, modern ve çok modlu taşımacılık altyapısının kurulması, kolaylaştırılmış gümrük işlemleri, kamu-özel sektör birlikteliğiyle işletme ve yönetim modeli ve yenilikçi finansman modeli gibi uygulamaları hayata geçireceklerini söyledi.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tasfiye Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen Gümrük ve Ticaret Merkezi Ortak Akıl Konferansı 9 Mayıs’ta İstanbul’da gerçekleşti. Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci’nin İstanbul’da kurulacak Gümrük ve Ticaret Merkezleri hakkında bilgiler verdiği konferansta; lojistik ve ticaret firma yöneticileri başta olmak üzere kamu ve özel sektörden çok sayıda katılımcı yer aldı. UND Yönetim Kurulu üyeleri de toplantıya katılarak görüşlerini belirtti.
Konferansın açılış konuşmasına yapan Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, konuşmasına, “İnsanın olduğu her yerde ticaret, ticaretin olduğu her yerde de lojistik vardır.” diyerek başladı. Lojistiğin biyoteknoloji ve bilişim teknolojilerinin yanında 21’inci yüzyılın en önemli sektörlerinden biri olduğunu aktaran Tüfenkci, teknoloji alanındaki baş döndürücü gelişmelerle dünya ticaretinin önündeki sınırlama ve engellerin azalmasıyla birlikte uluslararası ticaretin altyapısını oluşturan lojistik sektörünün öneminin her geçen gün daha da arttığını söyledi. Tüfenkci, bu nedenle küresel çapta faaliyet gösterecek lojistik veya e-ticaret şirketleri çıkarmamız gerektiğini belirtti ve “Gelecek 10 yılın hedefinin bu olması gerekiyor. Bir değil birden fazla küresel marka çıkarmalıyız.” dedi.
Gelecekte başarı hikayeleri yazabilmek için ve bu amaçla bir model oluşturmak için bu çalışmalara başladıklarını anlatan Bakan Tüfenkci, lojistik ve tedarik zinciri yönetiminin, özellikle tam zamanında üretim ve dış kaynak kullanımının artması sonucu küresel ekonomik sistemde en kritik konulardan biri haline geldiğini söyledi.
BÜTÜN ÜLKELER LOJİSTİK MALİYETLERİNİ DÜŞÜRMEYE ÇALIŞIYOR
Lojistik performansı iyi olan ülkelerin milli gelirlerinin ve dış ticaretlerinin daha fazla büyüdüğünü aktaran Tüfenkci, “Buna ek olarak bir ülkede ihracat maliyetlerdeki yüzde 10‘luk bir azalma ülkenin toplam ihracatını yüzde 4,7’lik bir artışa neden olmaktadır. Gelişmiş ülkelerde lojistik maliyetlerinin nihai ürünlerindeki payı yüzde 10-15 arasında değişmektedir. Gelişmekte olan ülkelere baktığımız zaman bu oranın yüzde 15 ile 25 arasına çıktığını görüyoruz. Bu sebeple bütün ülkeler küresel ticaretten aldığı temel payı artırmak için lojistik maliyetlerini düşürmeye ve tedarik zincirini iyileştirerek etkinleştirmeye çalışmaktadır.” ifadelerini kullandı.
DÜNYA TİCARET MALİYETLERİNİN YÜZDE 15’İNİ GÜMÜK İŞLEMLERİ OLUŞTURUYOR
Tüfenkci, etkin bir lojistik sistemi ve tedarik zinciri yönetiminin küresel ekonomide çok kritik bir yere sahip olduğunu belirti. Gümrük işlemlerinin lojistik faaliyetlerin bir parçası olduğunun altını çizen Bakan Tüfenkci, şunları söyledi: “Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün yapmış olduğu bir çalışmada dünya ticaretinde maliyetlerin yaklaşık yüzde 15’ini gümrük işlemleri oluşturmakta bu alanda yüzde 1’lik bir azalma dünya ekonomisine yaklaşık 40 milyar dolarlık bir katı sağlamaktadır. Yine aynı kuruluşun yapmış olduğu bir çalışmaya göre ise; eşyanın ithalat ve ihracat işlemleri için 1 gün beklemesi ticareti yüzde 4 azaltmaktadır. Ayrıca Uluslararası Kara Taşımacılığı Birliği tarafından yapılan bir araştırmaya göre, taşımacılıkta harcanan toplam sürenin yaklaşık yüzde 40’ının sınır kapılarındaki beklemelerden kaynaklandığını ortaya koyuyor. Dünya Bankası tarafından hazırlanan Lojistik Performans Endeksi Raporu’na göre gümrük işlemlerinin hızının yarı yarıya artırılması durumunda dünya çapında 33 milyar dolarlık bir büyüme olacağı tahmini yapılmaktadır. Bu yüzden gümrükler lojistik etkinliğin artırılmasında büyük bir önem ve potansiyele sahiptir. Biz de bu bilinç içerisinde hareket ederek, hem gümrük işlemlerini hızlandırmak hem maliyetlere azaltmak ve aynı zamanda yeni modelleme çalışmalarıyla, Türkiye’nin 2023 ihracat hedeflerini yakalamak için yeni kapılar sunmak adına bu Ortak Akıl Konferansı’nı düzenliyoruz.”
LOJİSTİK SEKTÖRÜ 400 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLIYOR
Sınır geçişleri ve gümrük işlemlerinin lojistik süreçleri etkilediğini aktaran Tüfenkci, bu etkilerin gümrükleri lojistik zincirinin kritik bir aktörü haline getirdiğini kaydetti. “Lojistik sektörüne son 10 yılda 1,9 milyar dolar yabancı sermaye yatırımı yapıldı ve kargo kapasitesi 4 kat artarak, konteyner hacimlerinde önemli artışlara imza atılmıştır.” diyen Bülent Tüfenkci, lojistik sektörünün milli gelir içerisindeki yüzde 14’lük payı ile yaklaşık 400 bin kişiye istihdam sağladığını söyledi. Türkiye’de 200’li yıllardan sonra gelişen ekonomi ve küresel rekabet koşullarının zorlamasıyla nakliyecilikten lojistiğe doğru bir dönüşüm başlamıştır.
LOJİSTİK PERFORMANSIMIZI ARTIRACAĞIZ
Türkiye’de lojistik faaliyetlerinin büyüklüğünün 150 milyar dolara ulaştığını aktaran Tüfenkci, “160 ülkenin lojistik performansı incelendiğinde 2016 yılı Lojistik Performans Endeksi’nde Türkiye’nin yeri 3,42 puanla 34. sıra olarak karşımıza çıkıyor. Biz bakanlık olarak bunu yeterli görmüyoruz. Almış olduğumuz tedbirlerle 10 puanlık bir iyileşme sağlayacağımızı ve daha iyi noktaya geleceğimiz biliyoruz. 2018 yılında da bu performansı yakalayan bir Türkiye olacağız.
Türkiye’nin transit bir geçiş güzergahı olması, Avrupa Birliği ve Gümrük Birliği üyeliğimizin dikkate alındığında performansımızın bizim arzuladığımız düzeyde olmadığını söyleyebiliriz. Bu bizim atacağımız daha çok adım olduğunu gösteriyor. Daha da önemlisi yakalayacağımız çok fırsatlar var. Yeter ki biz kendi kendimize yeni bariyerler üretmeyelim. Bu çalışmalarla, esasında neleri ortaya koyabiliriz, neler yapabiliriz bunun da bu konferansa ortaya çıkmasını arzu ediyoruz.” şeklinde konuştu.
LOJİSTİK PERFORMANS ENDEKSİ KRİTERLİRİ ÜZERİNDE TEK TEK ÇALIŞIYORUZ
Türkiye’nin rekabetçi küresel ekonomide payının artırılabilmesi için Lojistik Performans Endeksi kriterleri üzerinde tek tek çalıştıkları bilgisini paylaşan Tüfenkci, bu peformansı daha da yukarı taşımak istediklerini söyledi. Tügenkci bu çerçede bakanlık olarak yaptıkları çalışmaları şöyle anlattı: “İlk akla gelenler: Yetkilendirilmiş Yükümlü, Yerinde Gümrükleme, Tek Pencere, E-Tır, Kağıtsız Beyan, Tek Durak, Ön Beyan Sistemi gibi uygulamalar, hem ticaretin kolaylaştırılması hem de gümrükleme işlemlerinin kolaylaştırılmasına yönelik attığımız adımların en önemlilerindendir.”
GÜMRÜK VE TİCARET MERKEZİ LOJİSTİK MERKEZDEN FARKLI OLACAK
“Tedarik zincirinin güvenliği, ticaretin kolaylaştırılması, tüketici haklarının korunması bakanlığımızın önceliği arasındadır. Bu çerçevede bakanlığımıza önerilen görevler arasında yer alan lojistik merkezlerinin kurulması için farklı bir anlayışla yola çıktık. İstedik ki, Gümrük ve Ticaret Merkezleri olarak adlandırdığımız bu modelimiz lojistik merkezlerin farklı bir versiyonu olsun ve bu modelde güvenlik ve kolaylaştırma dengeli şekilde ele alınsın.” diyen Tüfenkci, nasıl bir model oluşturmak istediklerini ise şöyle anlattı: “Hem güvenlikten taviz vermeyelim ama olabildiğince kolaylaştıralım. Buralar sadece taşıma aktarma merkezleri olmasın, aynı zamanda ticaretin de döndüğü ticaretin bütün aktörlerinin içerisinde yer aldığı bir sistem oluşsun. Gümrük idarelerini, antrepoları, taşıyıcıları ve diğer dış ticaret aktörlerini bir araya getirecek olan Gümrük ve Ticaret Merkezlerini, birer mükemmeliyet merkezi olarak tasarlayarak gümrük ve ticaret işlemleri açısından birçok yenilik ve avantajı içermesini öngörmekteyiz.”
TÜRKİYE’NİN KÜRESEL LOJİSTİK FİRMALARI BU MERKEZLERDEN ÇIKACAK
Türkiye’nin küresel düzeyde hizmet verecek lojistik merkezler için önemli avantajlara sahip bir ülke olduğunu anlatan Tüfenkci, “Türkiye’nin batısında dünya ticaretinin yüzde 40’ının yapıldığı ve dünya nüfusunun yüzde 11’inin yaşadığı Avrupa, doğusunda dünya ticaretinin yüzde 25'inin yapıldığı dünya nüfusunun yüzde 61’inin yaşadığı Asya yer almaktadır. Afrika’nın da 4 saatlik uçuş mesafesinde olduğunu da unutmamak lazım. Coğrafi konumuyla adeta bir aktarma merkezi olan Türkiye Asya ve Avrupa arasında stratejik bir öneme sahip. Dolayısıyla bizim bu anlamda uluslararası bir marka çıkaramamamız doğru adımları atmadığımız gösteriyor. Onun için Gümrük ve Ticaret Merkezi modellemelerini kuruyoruz.” dedi.
“BİR KUŞAK BİR YOL” TÜRKİYE İÇİN BİR FIRSAT
Tarihi İpekyolu’nu canlandırmayı amaçlayan, 65 ülkeyi kapsayan ve 1 trilyon dolarlık yatırım planlanan Bir Kuşak Bir yol Projesi’nin Orta Koridor’da yer alan Türkiye için önemli fırsatlar sunduğunu da söyleyen Tüfenkci, “Bütün bir potansiyeli harekete geçirmek ve küresel lojistikten daha çok pay alabilmek için atacağımız adımları burada tartışarak, belirlemek ve bunu hzlı bir şekilde hayata geçirmemiz lazım.” dedi.
TİCARETİN TÜM AKTÖRLERİ BİR ARADA OLACAK
“Planlanması finansmanı ve yönetiminde de birçok yenilikçi yaklaşım kullanarak modelimizin Türk ekonomisine ve iş dünyasına önemli bir artı değer katmasını hedefliyoruz.” diyen Bülent Tüfenkci, “Modelimizin temel yaklaşımı şu prensibi hedef almaktadır: kapsamlı ve profesyonel bir planlama, lojistik sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getirmek, modern ve çok modlu taşımacılık altyapısı, kolaylaştırılmış gümrük işlemleri, kamu-özel sektör birlikteliğiyle işletme ve yönetim modeli ve yenilikçi finansman modeli.” diye konuştu.
İLK GÜMRÜK VE TİCARET MERKEZİ İSTANBUL’DA KURULACAK
İlk Gümrük ve Ticaret Merkezi’ni İstanbul’da kurmayı planladıklarını söyleyen Tüfenkci şöyle devam etti: “İstanbul’un benzersiz özelliği herkesin malumudur. Bu özelliği nedeniyle hükümetimiz İstanbul için dev projelere imza attı ve atmaya devam etti. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu, Avrasya Tüneli, Marmaray ve 3.Havalimanı gibi projelerle İstanbul uluslararası taşıma koridoruna kolay erişim sağlayan lojistik odak noktası pozisyonuna yükselmektedir. Ayrıca dünyanın en işlik su yollarından biri olan İstanbul Bogazı’nda deniz trafiğini rahatlatma, güvenliğini artırma ve daha kolay hizmet vermek adına planlanan ve bu yıl kazmayı vuracağımız Kanal İstanbul projesi de İstanbul’un lojistik rolünü küresel hale taşıyacak dev bir atılım olacaktır.
Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 41 ithalatının ise yüzde 58’i İstanbul’da yapılmaktadır. Ülkemizin en büyük konteyner limanı olan Ambarlı Limanı, İstanbul ile birlikte Türkiye’nin en büyük üretim ve tüketim alanını oluşturan Doğu Marmara ve Trakya hinterlandına hizmet vermektedir. İstanbul dahilinde bakanlığımız izin ve denetiminde faaliyet gösteren 1 milyon metrekareye sahip 284 antrepo ve toplam 1,4 milyon metrekarelik gececi depolama alanı yer almaktadır. Birini Anadolu diğerini Avrupa yakasında kuracağımız Gümrük ve Ticaret Merkezleri’mizle birlikte gözbebeğimiz İstanbul’da uluslararası ticaret üssü niteliği taşıyan gelişmiş altyapı ile donatılmış yeni bir tesis kazandırmış olacağız.”
LOKASYON BELİRLENDİ
Gümrük ve Ticaret Merkezleri için nasıl bir çalışma izleyeceklerini de anlatan Bakan Tüfenkci şöyle konuştu: “Gümrük ve Ticaret Merkezleri için bakanlığımıza bağlı Tasfiye Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve Yıldız Teknik Üniversitesi’ndeki akademisyenler müşterek çalışıyorlar. Proje kapsamındaki tüm paydaşları bir araya getirerek onların görüş ve temennilerini de alacağız. Lokasyonlar belirlendi gerekli altyapı çalışmalarına başladık. Geleceğin dünyasında endüstri 4.0 ve nesnelerin interneti gibi kavramlarla birlikte yeni nesil gümrük idarelerini de ortaya çıkarmak istiyoruz. Yeni nesil gümrük idarelerinde insan faktörünün devreden çıktığı, eşyanın kendini gümrüğe beyan ettiği bir sistemi de yakın zamanda konuşuyor olacağız. Gümrük işlemlerimizin altyapısını oluşturan Bilge sistemlerimizin yeniden yazılması için harekete geçtik. Bunun ihalesi bitti, bu tamamen bittiği zaman artık gümrüklerde kağıdı da tamamen ortadan kaldırmış olacağız.”
GÜMRÜK VE TİCARET MERKEZİ STARTEJİSİ KONUŞULDU
Gümrük Bakanı Bülent Tüfenkci’nin kurulacak Ticaret ve Lojistik Merkezleri hakkında verdiği bilgilerin ardından konferans kapsamında oturumlar gerçekleşti. “Lojistik Kavramı, Dünya’da ve Türkiye’de Lojistik Merkezler” ve “Gümrük ve Ticaret Merkezi Ortak Akıl Konferans Amacı ve Metodolojisi” konulu oturumlarda bu merkezlerin nasıl olması gerektiği konusunda görüşlere yer verilerek dünya örnekleri aktarıldı. Yeni modellin İstanbul’a fayda sağlaması için stratejiler ve projeler hakkında bilgi alış verişi yapılırken, ne tür fırsatların ortaya çıkabileceği de ortaya kondu.
UND GÖRÜŞLERİNİ İLETTİ
Bakan Tüfenkci’nin açıklamalarından sonra söz alan UND Başkan Yardımcısı Cavit Değirmenci, konuyla ilgili görüşlerini aktardıktan sonra Türkiye’nin lojistik performansının artırılması için somut adımlara ihtiyacı olduğunu dile getirdi. UND Yönetim Kurulu Üyesi Vedat Tutu da bakanlıklar arasındaki koordinasyon eksikliğinin ortadan kaldırılması gerektiğini ifade ederek, bütün işlemlerin tek merkezde toplanması gerektiğini aktardı.